MANAVGAT HALKIMIZA SAYGILARIMLA
Bizim için değerli olan halkımızdır. Halkımızın sağduyusuyla bu süreci doğru değerlendireceğine inancımız sonsuzdur.
Bütün adalet, hak, hukuk, eşitlik ilkelerimizle 10 yıldır yürüttüğümüz Manavgat Belediye Başkanlığı görevinde her zaman emeğe, işçinin alın terine ve hakkına önem verdik. Kendi mülkünü satarak işçi alacaklarını ödeyen bir belediye başkanı babanın evladı olarak, aldığımız öğreti ve feyz ile ekmeğinin kavgasını veren bütün insanlarımızın her zaman yanında olduk. Bu bakış açımızı, 2009 yılında göreve geldiğimizde hiçbir kimseyi işten çıkartmayarak ve belediyemizde 1500 çalışanın tamamını, ayrımsız bir şekilde taşerondan kadroya geçirerek Manavgat halkımıza kanıtladık. BİZ ALIN TERİNİ, HİÇ BİR ZAMAN SİYASETE BULAŞTIRMADIK
Ancak Manavgat’ımızda gerçekten EKMEĞİ İÇİN MÜCADELE EDENLERLE, seçimi kazanabilmek için makam ve mevkilere saygısızca küfür eden yapıları da aynı kefeye koymamayı da süreç içerisinde öğrendik. Çünkü bizim siyaset anlayışımız, emeğin yüceliğine göre kurgulanmıştır.Bu düsturlar çerçevesinde, seçimden sonra kendisini destekleyen insanlara bir “TEŞEKKÜR” bile etmeyip, vitrine oynamaya çalışan arkadaşımıza ben de bazı sorular sormak isterim.
1-2014’de Sayın Menderes Türel, göreve geldiğinde, Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 1100 taşeron işçi kovulurken, 500’e yakın kadrolu memur ve işçi sürülürken neden hak, hukuk savunuculuğu yapmadınız? 5 yıl boyunca bu sürülmelere, kovulmalara neden kayıtsız kaldınız? Beraber aynı yolda yürüdüğünüz Sayın Menderes Türel yaptığı sürgünleri savunmak için, “Sürgün yerinde değil, cennet yerlerinde görev yapıyorlar. Antalya’nın her bir noktası eşit hizmet yerleridir” dememiş miydi?
2-Manavgat’ımızda ASAT ve Büyükşehir nezdinde 600 civarında çalışan var. Vekil, koordinatör, siz ve bazı yönetici arkadaşlarınızın akrabaları bu kadrolarda yer alıyor mu? Bunlardan kaçı işe geliyor. Ve Hangi liyakatla bu işleri elde ettiler?
3- Bunları işe aldırırken hangi kriterlere uydunuz. “Git AK Parti’ye kayıt ol” dediniz mi? Bu etik midir?
4-Toplumda işe alınmanın gerçek kriteri “liyakat” tır. Siz akrabalık kriterleriyle işe alınmaları, ne denli doğru yorumluyorsunuz? Birilerini dayı, yeğen ilişkileri yüzünden işe almakla, başkalarının hakkını yemiş olmuyor musunuz?
5-Ekmeğinin kavgasını veren insanları seçim sürecinde zorla mitinglere getirttiniz mi? Çalışanların seçim mitinglerinde boy göstermeleri normal miydi? Gelmeyenleri işten çıkartmakla tehdit ettiniz mi?
6-Çalışanlarınızın, seçim sürecinde sosyal medyadaki hesaplarında makam ve mevkilere yaptıkları küfür ve hakaret içeren paylaşımlarını takip ettiniz mi? Bu çalışanlarınızı ikaz edip uyardınız mı? Yoksa bunlar sizin bilginiz dahilinde miydi?
Siz kibirden ve egodan bahsediyorsunuz. Seçimler demokratik ortamlardır. Kazananı ve kaybedeni olur. Sizden seçimi kazanan yapıyı tebrik etmenizi beklemek hayal olur ancak ne Manavgat halkına ne de kendi yapınıza bir “teşekkürü” bile çok gördüğünüze göre “kibir ve ego” tanımları sizin üzerinize yakışıyor.
Yerel seçimlerden bu yana ortalarda görünmüyorsunuz. En önemli konularda bile kentin hiçbir sorununa sahip çıkmazken, ileriye dönük hangi hesaplar yüzünden birdenbire siyaset yaparak gündeme gelmeye çalışıyorsunuz.
Bunları yorumlamadan, siyaseten sahip çıkamadığın insanlar üzerinden polemik yaratarak, vitrine oynamanız asla kabul edilemez.
Değerli kardeşim, siz hiç merak etmeyin. Sayın Muhittin Böcek Başkanımız, bizler ve Antalya’daki yönetici arkadaşlarımız, anlayışımız gereği gerçek çalışanlarımıza her zaman sahip çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz. İşini layıkıyla yapanların alın terini kurutmadık, kurutmayacağız.
Şükrü SÖZEN
Manavgat Belediye Başkanı